Kayıtlar

Mart, 2019 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Akşamın Durgunluğu

Resim
Akşam yine Yine durgunluğun vakti Ve Yine yıldızlar dans ediyor uzak vakitlerde Sessiz sessiz Gözlerimle dokundum birine Sönük ve yılgın biraz Benim gibi… *** Kanat çırpınışların mı takıldı yüregimin derinliklerinde Sönüklüğü mü anlatıyor hayatı yoksa Yoksa parlaklığı mı Bize düşen yalnızca Yıldızı seyre dalmak Ve Düşler vadisi yaratmak Gökyüzündeki ışıltıların meşalesi altında Sadece kendini mi unuttun geçmişin akıntılı sularında Yoksa umduğun düş mü kayboldu? İçinin uçurumunda

Hayatla Kucaklaşma

Resim
Avucuma doldu gözlerinin nemi damladı parmak uçlarımdan sessiz bir zamanın sesi olurcasına filizlenecek bir ağacın tohumlanmamış toprağında. Acıyla sevdayla senle KUCAKLAŞMA… Gülümser bir edayla açıp gökyüzüne Çırılçıplak gözlerini, Merhaba dediğin an başladı Kucaklaşma, Serpilmiş avuçlarının arasında, Bir sıcaklık hissettiğin, Hislerini paylaştığın an sevdanla Başladı kucaklaşma Yılların içinde kaybolurken anılar, Hiçbir zaman yaşamamışçasına, Büyütmüşçesine seni toprağın bağrı Açıp bekledi avuçlarını ve Bir tutamlık borç verdi karşılığını istemeden Dünyandaki son kucaklaşmana

Kucaklaşma

Resim
Bir bebek gülüşünde kucaklaşma, sanki hiç bitmeyecek gibi, Yaşanılası bir sıcaklığın avucunda kucaklaşma, bir tutam tebbessüm gibi bir kitabın en güzel satırında kucaklaşma bilincin bedenlere ılık ılık yayıldığı anlarda, hislerinin sarmaladığı bir kucaklaşma bir karın sıcağından kalkan buharın serinliğinde, bir güneşin buz tutmuş köşesinden akan damlalarda, Bir ağacın en kuru yerinde Bir suyun en acı tadında ve  kucak kucak bir sevdanın sevgi dolu bakışında kucaklaşma

Damla, Işık ve Tohum

Resim
Güzellikleri görmek, usulca yağan yağmurların arasından görmek. Bir ağacın yaprağından damlayan bir parça hayatta görmek dünyanın güzelliklerini. O damla ki, kimi bir kokuya büründürüyor düşleri, yada bir elmanın içinde lezzet olarak çıkıyor karşımıza. Güzellikleri görmek, gökyüzünden süzülen bir ışık hüzmesinde görmek. Deniz üstünde yarattığı parıltıların içinde görmek dünyanın güzelliklerini. O ışık ki, kimi bir kokuya büründürüyor düşleri, insana ferahlık veren tuzlu deniz kokusu olarak çıkıyor karşımıza. Güzellikleri görmek, topraktan çıkan bir filiz azminde görmek. Tohumun içinden fışkırıp gökyüzüne ulaşmak için boynunu kaldırırken görmek dünyanın güzelliklerini. O filiz ki, kimi bir kokuya büründürüyor düşleri, insana cesaret veren bir azim olarak çıkıyor karşımıza.  Düşlediğin zaman karşısına çıkan her şeyde yaşayan uçsuz bucaksız bir umut dünyası. Damlanın beslediği, ışığın güçlendirdiği toprağın içinde yeşeren güzellikler. İşte güzellikleri görmek için azmeden bi

Güneş ve Damla

Resim
Yağmurun başladığı an ılık bir koku yayılır dünyaya, toprak kokusu. İnsana huzur veren, nefesini açan. Aşk zamanıdır insanın içinde. Aşık olur; Dünyaya soluk, canlılara hayat olur akar gider her şeyin içine. Islandıkça her yer hayat yeniden doğar.  Ve biter sonundan yağmur, gri bulutların dağılmasıyla. İşte o zaman renkler dans eder gök kubbenin her yerinde. Bir damlanın gücünü görürsün işte o vakit. Koskoca güneşin kudretli ışıklarının esaretini yaşatır damlacık içinde. Öyle bir kırar ki kalbini güneşin, renklerini bile tutamaz içinde. İşte en umulmadık damlanın gücünü gösterir dünya. Her yer cennetleşir, havadan nem kapan ışıklar rengarenk bir dünya yaratır yaşanılası. 

İçimizdeki Şeytan

Resim
İçimizdeki Şeytan / Sabahattin Ali Macide, Balıkesir'de ailesinin yanında yaşayan ve lise yıllarında müzik öğretmeni Bedri'nin de desteğiyle piyano çalmaya başlar. Bir zaman Emine Hanım Balıkesir'e ziyarete geldiğinde Macide'yi görür ve kendisiyle İstanbul'a gelmesini ister. Babasının durumunun da kötü olmasında dolayı bu teklifi kabul edilir. Macide İstanbul'da bir konservatuvara başlar ve eğitimine devam eder. Ömer ve Nihat iki samimi arkadaştır. Birgün iki arkadaş vapurda sohbet ederken Ömer bir kıza dikkat kesilir. Kızı daha önce gördüğünü ve tanıdığını düşünmektedir. Kızla tanışmak istediğini söyleyerek yanına gider ve kızın yanında teyzesini görür ve kızla tanışma imkanı bulur. Emine Teyzesi ile konuşurken Macide'nin babasının öldüğünü ama kızın olaydan habersiz olduğunu öğrenir. Birgün arkadaşlarıyla bir yerlerde oturup birşeyler içerken Ömer birden kalkar ve Emine teyzesine gider. Ama orada durumun pekte iyi olmadığını görür. Çünkü Macide bab

Yürek Çağrısı

Resim
Bir avuç yürek çırpıntısına hapsettik gözleri Düşler vadisinin yemyeşil arazisinde Görmek mi dersin gözündeki ışığın alevini Yaşamak mı...

Yarın Güzel Olacak

Resim
İşte bugünden kalan tek şey, yorgunluğun bu denli zorlayıcı bu denli düş kırıcılığı. Bunaltıları bir kenara bırakıp güzel şeyler düşünmek istiyor yüreğim. Umutsuz bir dünyanın umutları arasına sıkışıp kalmış bir bedenin ağırlığını taşımaya çalışan bir beyinden fazla bir şey beklenmiyor. Doğru da değil. Kendimizi kandırdığımız tek ve en önem duyduğumuz şey “yarın güzel olacak”. Yarın güzel mi olacak yoksa bugünün avuntularının arasına sıkıştırılmış iki avuç hava molekülünden başka bir şey değil mi kendimizi kandırdığımız laf. Laf ya söylenmesi kolay. “Bak göreceksin yarın çok güzel olacak”. Peki bir türlü gelmeyen yarın umutları neden bu kadar fırtınalı bir havaya sokuyor. İnsan kendini neden güzel hissediyor başkası dediğinde. İnanası geliyor insanın. Çünkü inanmaya ihtiyacı var. Hayallerin düşüp bir buz parçası gibi dağılıp gideceği günü bekliyoruz belki , ama yinede “bir umut” diye sarıldığımız tek şey UMUT. Umudu umuda bağlamak ne derece başarılı kılıyor insanı. Vakit mi kazandır

Seninle Bir Dakika

Resim
Az sonra çırpınırcasına pencereden içeri girecek güneş parçalarını düşünüyorum. Elimde fincanın rengini siyaha boyamış karanlığın ürkütücü varlığıyla irkiliyorum. Biliyorum. Aydınlanan sadece gün olacak ve ben bugün sessiz sedasız geçirecek günün zorluğunu düşünüyorum. Günün umudunu kaplayan karanlığı aşamadan.

Düşlerin Rengi

Resim
Düşler ve Gökkuşağı Fırtınalar yankılanıyor sol tarafımda, Çağıldayan nehirler kalsın bir yanımda Bir yanımda sensizlik gözlerinde hapsolan, Birde gök kuşağı olsun ışıldayan, Ellerimle çoğalttığım renkleri, Uçsuz bucaksız düşlere savuracağım rengarenk