Yarın Güzel Olacak

İşte bugünden kalan tek şey, yorgunluğun bu denli zorlayıcı bu denli düş kırıcılığı. Bunaltıları bir kenara bırakıp güzel şeyler düşünmek istiyor yüreğim. Umutsuz bir dünyanın umutları arasına sıkışıp kalmış bir bedenin ağırlığını taşımaya çalışan bir beyinden fazla bir şey beklenmiyor. Doğru da değil.
Kendimizi kandırdığımız tek ve en önem duyduğumuz şey “yarın güzel olacak”. Yarın güzel mi olacak yoksa bugünün avuntularının arasına sıkıştırılmış iki avuç hava molekülünden başka bir şey değil mi kendimizi kandırdığımız laf. Laf ya söylenmesi kolay. “Bak göreceksin yarın çok güzel olacak”. Peki bir türlü gelmeyen yarın umutları neden bu kadar fırtınalı bir havaya sokuyor. İnsan kendini neden güzel hissediyor başkası dediğinde. İnanası geliyor insanın. Çünkü inanmaya ihtiyacı var. Hayallerin düşüp bir buz parçası gibi dağılıp gideceği günü bekliyoruz belki , ama yinede “bir umut” diye sarıldığımız tek şey UMUT. Umudu umuda bağlamak ne derece başarılı kılıyor insanı. Vakit mi kazandırıyor kendine yoksa kendini kandırmaktan zevk mi alıyor, bilinmez

Comments

Popular posts from this blog

Hayattan Damlayan Menevişler

Çocuksuz Dünya

Bilimin Geleceğimizdeki Etkisi...